28 Haziran 2025

Bilmeniz Gerekenler

Diz ekleminizde, uyluk kemiği (femur) ile kaval kemiği (tibia) arasında yer alan, C şeklinde iki adet kıkırdak yapı bulunur. Bunlara menisküs denir. Her dizde iç (medial) ve dış (lateral) olmak üzere iki menisküs vardır. Menisküsler, diz eklemi için hayati öneme sahip amortisörler gibi görev yapar, şok emilimini sağlar, ağırlığı dengeli bir şekilde dağıtır, eklem stabilitesine katkıda bulunur ve eklem kıkırdağını korur.
Menisküsler genellikle spor yaralanmaları, travmalar veya dejeneratif nedenlerle (yaşla birlikte aşınma) yırtılabilir. Küçük yırtıklar veya menisküsün bir kısmı hasar gördüğünde genellikle tamir edilir veya yırtık kısım çıkarılır (menisektomi). Ancak, menisküsün büyük bir kısmının veya tamamının çıkarıldığı durumlarda (total menisektomi), dizde ciddi sorunlar ortaya çıkabilir:
* Eklem kıkırdağına artan yüklenme: Menisküsün yokluğu, kemiklerin birbirine daha fazla sürtünmesine neden olur.
* Ağrı ve şişlik: Özellikle aktivite sonrası.
* İlerleyici kireçlenme (osteoartrit): Menisküsün koruyucu etkisi ortadan kalktığı için eklem kıkırdağı daha hızlı aşınır.
* Dizde boşluk hissi ve fonksiyon kaybı.
Bu gibi durumlarda, özellikle genç ve aktif hastalarda, menisküs nakli (transplantasyonu) bir tedavi seçeneği olarak gündeme gelebilir. Menisküs nakli, hasarlı veya çıkarılmış menisküsün yerine, kadavradan alınan uygun bir donör menisküsün cerrahi olarak yerleştirilmesi işlemidir.
Menisküs Nakli Kimler İçin Uygundur?
Menisküs nakli, her diz problemi olan hastaya uygulanan bir tedavi değildir. Genellikle aşağıdaki kriterlere uyan hastalarda düşünülür:
* Genç ve aktif hastalar: Genellikle 50 yaş altı.
* Total veya tama yakın menisektomi öyküsü: Menisküsün büyük bir kısmının veya tamamının daha önce çıkarılmış olması.
* Devam eden diz ağrısı ve fonksiyonel kısıtlılık: Menisküs yokluğuna bağlı şikayetlerin devam etmesi.
* Minimal veya hiç kireçlenme olmaması: Eklem kıkırdağında ileri derecede dejenerasyon (kireçlenme) olmaması önemlidir, çünkü kireçlenme varsa nakil ameliyatının faydası sınırlı kalabilir.
* Diz bağlarının sağlam olması: Dizde stabiliteyi sağlayan ön çapraz bağ (ÖÇB) gibi diğer bağların sağlam olması veya gerektiğinde eş zamanlı olarak tamir edilmesi/rekonstrüksiyonu önemlidir.
* Normal diz aksı: Dizde ciddi bir açısal bozukluk (örneğin, diz eğriliği) olmaması tercih edilir; aksi takdirde nakledilen menisküs üzerinde anormal yükler oluşabilir.
Menisküs Nakli Nasıl Yapılır?
Menisküs nakli genellikle artroskopik (kapalı) yöntemle yapılır, ancak bazı durumlarda daha açık bir cerrahi yaklaşım da gerekebilir. Ameliyat sırasında:
* Donör Menisküsün Hazırlığı: Öncelikle, ölen bir donörden alınan menisküs, doku bankalarında özel işlemlerden geçirilerek sterilize edilir ve nakle hazır hale getirilir. Donör menisküsü genellikle kemik bloklarıyla birlikte alınır, bu bloklar alıcı kemiğe sabitlenmeyi kolaylaştırır.
* Dizin Hazırlanması: Hastanın dizinde hasarlı veya çıkarılmış menisküsün yeri temizlenir. Eğer eşlik eden bir bağ yaralanması varsa (örneğin ÖÇB yırtığı), bu da aynı seansta veya ayrı bir seansta tedavi edilebilir.
* Menisküsün Yerleştirilmesi ve Sabitlenmesi: Donör menisküs, diz eklemindeki orijinal yerine dikkatlice yerleştirilir. Menisküs, kemik blokları veya dikişler kullanılarak kaval kemiğine (tibia) ve eklem kapsülüne sabitlenir. Sabitleme, menisküsün yerinden oynamasını engellemek ve iyileşme sürecini desteklemek için çok önemlidir.
Menisküs Naklinin Avantajları ve Riskleri
Avantajları:
* Ağrıda Azalma: Özellikle menisküs yokluğuna bağlı mekanik ağrıları olan hastalarda belirgin ağrı azalması sağlayabilir.
* Diz Fonksiyonunda İyileşme: Dizdeki boşluk hissini azaltabilir ve günlük aktivite ile spor yapma yeteneğini artırabilir.
* Eklem Kıkırdağının Korunması: Menisküsün şok emici ve yük dağıtıcı fonksiyonunu geri kazandırarak eklem kıkırdağının daha fazla aşınmasını geciktirebilir veya önleyebilir. Bu, gelecekte kireçlenme riskini azaltma potansiyeline sahiptir.
* Toplam Diz Protezi İhtiyacını Erteleme: Genç hastalarda, total diz protezi ihtiyacını yıllarca erteleyebilir.
Riskleri:
* Enfeksiyon ve Kanama: Her cerrahide olduğu gibi bu riskler mevcuttur.
* Nakledilen Menisküsün Yırtılması: Nakledilen menisküs de zamanla yırtılabilir veya hasar görebilir.
* Reddedilme: Vücudun nakledilen dokuyu reddetme riski çok düşüktür çünkü menisküs dokusunda kan damarları ve sinirler azdır, bu da immünolojik yanıtı azaltır.
* Radyoaktif Hastalık Geçişi: Çok nadir de olsa, donörden alıcıya hastalık geçiş riski (HIV, Hepatit vb.) mevcuttur. Bu risk, donör taraması ve doku bankacılığı prosedürleri sayesinde minimuma indirilmiştir.
* Sertlik veya Hareket Kısıtlılığı: Ameliyat sonrası rehabilitasyonun eksik yapılması veya diğer komplikasyonlar nedeniyle dizde sertlik gelişebilir.
* İyileşme Başarısızlığı: Nakledilen menisküsün kemiğe ve çevre dokuya entegre olmaması.
* Kireçlenmenin İlerlemesi: Ameliyattan sonra bile kireçlenme sürecinin devam etme riski vardır, özellikle ameliyat öncesi eklemde bir miktar dejenerasyon varsa.
Ameliyat Sonrası İyileşme ve Rehabilitasyon
Menisküs nakli sonrası iyileşme süreci, cerrahinin başarısı için hayati öneme sahiptir ve genellikle uzun ve sabır gerektiren bir süreçtir.
* İstirahat ve Koruma: Ameliyattan hemen sonra dizin korunması ve yük verilmemesi önemlidir. Koltuk değneği kullanımı ve özel bir dizlik genellikle birkaç hafta gereklidir.
* Fizik Tedavi: Bir fizyoterapist eşliğinde, dizin hareket açıklığını geri kazanma, kasları güçlendirme (özellikle uyluk kasları), denge ve koordinasyonu geliştirme odaklı yoğun bir rehabilitasyon programı uygulanır. İlk haftalarda menisküsün iyileşmesini korumak için diz bükme açısı kısıtlanabilir.
* Spora Dönüş: Tam spora dönüş genellikle 9-12 ay veya daha uzun sürebilir ve özel fonksiyonel testlerden geçmeyi gerektirir. Yüksek darbe içeren sporlara dönüş genellikle daha uzun zaman alır.
Güncel Literatür Ne Diyor?
Menisküs nakli ile ilgili güncel literatür, uygun hasta seçimi yapıldığında bu prosedürün ağrıda azalma ve diz fonksiyonunda iyileşme açısından orta ve uzun vadede başarılı sonuçlar verdiğini göstermektedir.
* Verdonk ve ark. (2018) tarafından yapılan bir sistematik derlemede, menisküs nakli sonrası 10 yıllık sağkalım oranlarının %60-80 arasında olduğu bildirilmiştir. Başarı oranları, hastanın yaşına, aktivite seviyesine ve eşlik eden eklem hasarına bağlı olarak değişmektedir. Özellikle kıkırdak hasarı olmayan veya minimal olan genç hastalarda sonuçlar daha iyidir. (Referans: Verdonk, R., et al. “Meniscus allograft transplantation: a systematic review of the literature.” Knee Surgery, Sports Traumatology, Arthroscopy, 26(4), 980-990. 2018.)
* Stone ve ark. (2019), menisküs naklinin eklem kıkırdağını korumadaki rolünü vurgulamış ve cerrahi sonrası uygun rehabilitasyonun başarıyı artırdığını belirtmiştir. Özellikle bağ instabilitelerinin eş zamanlı düzeltilmesinin naklin ömrünü uzattığı gösterilmiştir. (Referans: Stone, K. H., et al. “Meniscal Allograft Transplantation: An Analysis of Outcomes in Patients With and Without Chondral Defects.” Arthroscopy: The Journal of Arthroscopic & Related Surgery, 35(6), 1779-1786. 2019.)
* Binfield ve ark. (2023), yeni nesil doku hazırlama teknikleri ve cerrahi yaklaşımların menisküs nakli sonuçlarını iyileştirmeye yönelik çalışmalarını sürdürmekte, ancak uzun dönem takip verilerine hala ihtiyaç olduğunu belirtmektedir.
Önemli Not
Menisküs nakli, karmaşık bir cerrahi prosedürdür ve doğru hasta seçimi ile deneyimli bir cerrah tarafından yapılmalıdır. Dizinizde menisküs yokluğuna bağlı şikayetleriniz varsa, bir ortopedi ve travmatoloji uzmanına başvurarak detaylı bir değerlendirmeden geçmelisiniz. Doktorunuz, size özel durumunuzu göz önünde bulundurarak bu tedavinin sizin için uygun olup olmadığını belirleyecektir. Unutmayın, cerrahi kararı ve rehabilitasyon süreci doktorunuzla yakın işbirliği içinde yönetilmelidir